Kübra ÇETE
Aklına ne gelirse yazan
11 Kasım 2017 Cumartesi
Bilecik Hoşgör Balıkçısı
Gecenin bir vakti olduğu için midir karnım acıktığı için midir bilmem 02.15'te aklıma düştün Hoşgör. Ya hu sen Bilecik'te denizden hamsiden haber yokken bu kadar güzel balık yapmayı nerden öğrendin ? Biliyorum çok amaçsız bir yazı ama o lezzetin bu yazıyı hak ettiğini düşündüm. Bilecik'te şunu yapın asla demem ama yolunuz düşer de gelirseniz Hoşgör'e uğrayın güzelce karnınızı doyurun selamımı da söyleyin. Başka şehirde daha pahalı yediğimiz balıkları hem lezzetli yapıyolar, hem cebe uygun. Söyleyeceklerim bu kadar esen kalın hoşçaklın.
15 Mayıs 2017 Pazartesi
Kişisel "Yapmam Gerekenler" Listem
- İngilizce çalış
- Bilgisayarda kendini geliştir
- Farklı insanlarla tanış farklı görüşler dinle
- Neler hissettiğini hep yaz eski yazılarını okudukça düşüncelerindeki değişimleri görürsün
- Çok su içmelisin
- Kendini sürekli geliştir bunu yazmama bile gerek yok
- Kişisel siteni oluştur bir an önce
- İngilizce kitaplar oku
- Ne görüyorsan hissediyorsan yaz ister düz yazı ister şiir olarak
- Güzel yazılar oku, güzel fotoğraflara bak. Yaşadığın yeri güzelleştir
12 Mayıs 2017 Cuma
Bu Maddelerde Kendinizi Bulabilirsiniz
1- Beyin açık havadayken
ve ayaktayken daha iyi çalışır. İnsan beyninin ayaktayken yaklaşık yüzde 10
daha fazla çalıştığı düşünülmektedir. Önemli kararlar alırken açık havada veya
doğada deneyebilirsiniz.
2 – Yürürken kolları sallamak beynin performansını olumlu etkiliyor. Önemli kararlarınızı açık havada, kollarınızı sağa sola sallayarak yürürken almaya ne dersiniz?
3- Yabancı bir dil öğrenme beyni güçlendiriyor. Her gün birkaç yeni kelime öğrenip, kullanabilirsiniz. Sözlük okuyabilirsiniz.
4- Zihinsel jimnastik/antrenman yapın. Bunun için çeşitli bulmacaları çözebilirsiniz. Satranç gibi akıl oyunları oynayın.
5 – Rutin olarak tekrar ettiğiniz davranışlardan vazgeçin. Bazen telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer elinizle taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin.
6 – Entelektüel zevklerinizi geliştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş antolojisinden birkaç cümle okuyun. Beyninizi kaliteli cümlelerle besleyin.
7 – Her gün güzel bir resme veya fotoğrafa bakmaya çalışın. Estetik algınız, gördüğünüz estetik şeyler kadar gelişir.
8 – Sevdiğiniz bir müziği bir süre gözleriniz kapalı dinleyin. Beyin otoriteleri tarafından klâsik müziğin zekâya 7 puan ekleyebildiği iddia edilmektedir.
9 – Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkındaysa, hayatınız da ona göre şekillenir. Unutmayın, kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda da onu çoğaltırsınız.
10 – Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek, beyin ve düşünce kapasitesini artırır.
11 – İyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır. Çok uyuyorum diye üzülmeyin. Einstein’ın günlük 10 saatten fazla uyuduğu biliniyor.
12 – Bol ve temiz oksijen beyin için çok önemlidir. Beynimiz ağırlık olarak vücudumuzun yüzde 2’sini oluşturduğu halde, vücuda gelen oksijenin yüzde 25’ini tüketir. Oksijensiz kaldığımızda ölümü gerçekleşen ilk organımız beyindir. Odanızın penceresini açarak kendinize bol bol oksijen ısmarlayın.
13 – Farklı düşünme tarzları beyninizi geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.
14 – Kullanılmayan organ körelir. Sürekli televizyon seyrederek beyninizi “düşük viteste çalıştırmayın.
15 – Beynin en tehlikeli yanı “ters çaba” kuralına göre çalıştığı anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuz şeye odaklanırsanız, korktuğunuzu başınıza getirir. Buna ters çaba kuralı denir. Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile, bunu gerçekleştirmek için çalışır. Topluluk önünde konuşma yaparken “acaba heyecanlanır mıyım?” diye düşünürseniz, heyecanlanırsınız.
16 – Beyni yoran monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirirsiniz.
17 – Beyin kısa süreli hafızada beş ile yedi arasındaki bilgiyi işleyebilir. Yeni bir bilgi gelince, bu bilgilerden birini atar. Buna “sihirli sayı” kuralı denir. Bu kural aşılıp aşırı bilgi yüklenmesi durumunda beynimiz “servis dışı” olur. Hayatınızın en büyük kararlarını alırken “kafadan “ değil, tıpkı beş haneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi, bir kâğıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın.
18 – Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Fiziksel zindelik, zihinsel zindelik getirir. Uzun süre hareketsiz kalmak, zihni de hareketsizleştirir. Spor yapmaya, fazla kilolarınızdan kurtulmaya özen gösterin. Yeterince su için. Çünkü, insan beyninin yüzde 78’i su ile kaplıdır.
19 – Ders çalışırken ilk öğrenilenler, son öğrenilenler, sık tekrarlananlar ve ilginç bulunanlar en çok akılda kalanlardır. Dersleri kısa aralar vererek çalışmak akıllıca bir harekettir.
20 – Bu hafta kafanızı nasıl daha iyi çalıştırabileceğiniz üzerine daha fazla düşünün. Unutmayın, beynimizi daha iyi çalıştırmak için kullanacağımız organ yine beynimiz. Aklınızı “başınıza” toplayın ve kullanın.
Kaynak: Birden çok yerde yayınlandığı için ilk derleyenin kim olduğu bilgisine net olarak ulaşamadık. Ancak bilgiler Mümin Sekman tarafından hazırlanan “Beynine İyi Bak!” adlı kitapçıktan derlenmiştir.
2 – Yürürken kolları sallamak beynin performansını olumlu etkiliyor. Önemli kararlarınızı açık havada, kollarınızı sağa sola sallayarak yürürken almaya ne dersiniz?
3- Yabancı bir dil öğrenme beyni güçlendiriyor. Her gün birkaç yeni kelime öğrenip, kullanabilirsiniz. Sözlük okuyabilirsiniz.
4- Zihinsel jimnastik/antrenman yapın. Bunun için çeşitli bulmacaları çözebilirsiniz. Satranç gibi akıl oyunları oynayın.
5 – Rutin olarak tekrar ettiğiniz davranışlardan vazgeçin. Bazen telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer elinizle taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin.
6 – Entelektüel zevklerinizi geliştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş antolojisinden birkaç cümle okuyun. Beyninizi kaliteli cümlelerle besleyin.
7 – Her gün güzel bir resme veya fotoğrafa bakmaya çalışın. Estetik algınız, gördüğünüz estetik şeyler kadar gelişir.
8 – Sevdiğiniz bir müziği bir süre gözleriniz kapalı dinleyin. Beyin otoriteleri tarafından klâsik müziğin zekâya 7 puan ekleyebildiği iddia edilmektedir.
9 – Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkındaysa, hayatınız da ona göre şekillenir. Unutmayın, kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda da onu çoğaltırsınız.
10 – Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek, beyin ve düşünce kapasitesini artırır.
11 – İyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır. Çok uyuyorum diye üzülmeyin. Einstein’ın günlük 10 saatten fazla uyuduğu biliniyor.
12 – Bol ve temiz oksijen beyin için çok önemlidir. Beynimiz ağırlık olarak vücudumuzun yüzde 2’sini oluşturduğu halde, vücuda gelen oksijenin yüzde 25’ini tüketir. Oksijensiz kaldığımızda ölümü gerçekleşen ilk organımız beyindir. Odanızın penceresini açarak kendinize bol bol oksijen ısmarlayın.
13 – Farklı düşünme tarzları beyninizi geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.
14 – Kullanılmayan organ körelir. Sürekli televizyon seyrederek beyninizi “düşük viteste çalıştırmayın.
15 – Beynin en tehlikeli yanı “ters çaba” kuralına göre çalıştığı anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuz şeye odaklanırsanız, korktuğunuzu başınıza getirir. Buna ters çaba kuralı denir. Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile, bunu gerçekleştirmek için çalışır. Topluluk önünde konuşma yaparken “acaba heyecanlanır mıyım?” diye düşünürseniz, heyecanlanırsınız.
16 – Beyni yoran monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirirsiniz.
17 – Beyin kısa süreli hafızada beş ile yedi arasındaki bilgiyi işleyebilir. Yeni bir bilgi gelince, bu bilgilerden birini atar. Buna “sihirli sayı” kuralı denir. Bu kural aşılıp aşırı bilgi yüklenmesi durumunda beynimiz “servis dışı” olur. Hayatınızın en büyük kararlarını alırken “kafadan “ değil, tıpkı beş haneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi, bir kâğıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın.
18 – Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Fiziksel zindelik, zihinsel zindelik getirir. Uzun süre hareketsiz kalmak, zihni de hareketsizleştirir. Spor yapmaya, fazla kilolarınızdan kurtulmaya özen gösterin. Yeterince su için. Çünkü, insan beyninin yüzde 78’i su ile kaplıdır.
19 – Ders çalışırken ilk öğrenilenler, son öğrenilenler, sık tekrarlananlar ve ilginç bulunanlar en çok akılda kalanlardır. Dersleri kısa aralar vererek çalışmak akıllıca bir harekettir.
20 – Bu hafta kafanızı nasıl daha iyi çalıştırabileceğiniz üzerine daha fazla düşünün. Unutmayın, beynimizi daha iyi çalıştırmak için kullanacağımız organ yine beynimiz. Aklınızı “başınıza” toplayın ve kullanın.
Kaynak: Birden çok yerde yayınlandığı için ilk derleyenin kim olduğu bilgisine net olarak ulaşamadık. Ancak bilgiler Mümin Sekman tarafından hazırlanan “Beynine İyi Bak!” adlı kitapçıktan derlenmiştir.
14 Nisan 2017 Cuma
Mutluluk Reçetesi
- Kafana birşey taktığını fark ettiğinde "Bunu kafama takmaya değer mi?" diye sor. Cevabı hayırsa onu zaten bir daha aklına getirme demem o ki boş şeyler için kendini yorma.
- Sana ney iyi gelicekse onu yap. Şehirler arası yolculuğa çık, seyahat et, bir odada tüm gün kafanı dinle...
- Seni duygusallaştıran moralini bozan ne varsa ortadan kaldır eski fotoğraflarsa sil, müzikse müziği sil, anılarsa anıları yok et gerekiyosa numarasını sil
- Bu dünyanın geçici olduğunu aklından çıkarma. İster bu hayat bitmeden bişeyler yapmalıyım diye düşün ister ya ölümlü dünya ne kafama takıcam de.
- SAHİP OLDUKLARINI DÜŞÜN
- Hayat amacınız yoksa yapmak istediğiniz şeyleri listeleyin
- Hangi konuda iyi olduğunuzu belirleyin
- Ya hu şu insanları kafana takma :) onlar hep konuşur hep konuşur iyi yapsan da kötü yapsan da konuşur :)
- İyi insan ol. Çevrendekilere iyiliği yay. Senden bakıp örnek alsınlar
- Kötülük yaptıklarında sen onları takmayınca daha çok sinirlenirler emin ol :) ama hakkını savunman gerekiyorsa tabi ki savun ! (Sen salak olursan salak yerine koyan çok olur unutma)
- Şimdi yapmadığın şeyler için ilerde pişman olucaksın emin ol:) (bkz. Geçmişte yapmadığınız şeyler)
- Şunu da unutma bu hayatta teksin. Kendi annen kendin olucaksın, kendi baban kendin, kendi doktorun kendin, kendi psikoloğun, yaşam koçun kendin, kendi arkadaşın kendin olucaksın. Dostun annen yanında kimse kalmayacak vefasızlık değil hayatın kuralı bu.
- Bazı şeyler üst üste geliyosa güzel şeyler olucak demektir. Geçmişe baktığımızda o zaman çok istedim ama iyi ki olmamış baksana olsaydı şöyle olucaktı dediğimiz çok şey vardır (benim var yani)
- Düşünceni, beynini yönet. Ne düşünmen gerekiyosa öyle düşün
- Çok güzel bi söz vardır kulağına küpe yap "engel koyan zihindir" !!!
- Sen, yapman gereken iyiliği yap, karşındaki insan için değil sen hakettiğin için yap.
- Bu arada üzerim ama üzülmem diye düşünüyosan bi gün seni de üzerler:)
- Yaşlılardan nasihat dinle
- Hayatını birisinin ellerine bırakcak şeyler yapma
- Sırrını kime verdiğine dikkat et (bence kimseye sır verme)
- Şey bi de güzel şeyler beklemediğin anda gelir
- Güzel anılarını, yaptığın iyilikleri hatırla
- Bazı şeyler elindeyken kıymetini bil gittikten sonra ağlayınca bişey olmuyor
- Sadaka ver, kullanmadığın eşyalarını ver
- Odanın bi duvarını sevdiğin sözlerle posterlerle doldur:)
- 20 yıl sonra okuyacağın bir mektup yaz
- Sana büyük kötülük yapan birisini affet..
- Dua ettt
- Saçmalayın ya bu çok güzel :)
- Seni mutlu eden kişiye bunu hissettir ki seni mutlu etmeye devam etsin ;)
- Bunu okuduktan sonra senin için değerli olan birisine iyi ki varsın diye mesaj at :)
- Nasıl olmaktan korkuyosan bi gün öyle ol
- Bi kalabalıkta yüksek sesle iyi günler, iyi dersler, afiyet olsun vs. bağır
- Bi de insanlara iyi davran onların da duyguları ve sorunları var.
17 Mart 2017 Cuma
Yapılacaklar Listem
Derste canımın o kadar sıkılmasıyla oluşturduğum bi kaç maddelik yapılacaklar listem:)
- ZOR DURUMDAKİ İNSANLARA YARDIM ETMEK
- Otostop çekmek
- Tek başına şehir şehir dolaşmaya çıkmak
- Sevgiliyle konsere gitmek
- Bir gece çatıda uyumak
- Rastgele otobüse binmek
- Çok sıradan bi konu hakkında uzun uzun yazmak
- İhtiyacı olan birisiyle dertleşmek
- Devami gelicek:)
- Sevdiğin insan / insanlarla piknik yapmak :)
13 Mart 2017 Pazartesi
İyi Bir İnsan Olmanın Hiçbir İşe Yaramaması
Bence iyi insan olmak çok işe yarıyor. Önemli nokta kırmızı çizgi bu! Sana kötülük yapılsa da iyi ol. Ne olursa olsun iyi ol. He hakkın mı yeniyor tabii ki tepkini göster. Ama bir insan iyiliğini bozmamalı kaybetmemeli bence...
10 Mart 2017 Cuma
Bilecik İstasyon
Tren garları bana çocukluğumu hatırlatır. İstanbul – Sakarya
yolculuğumuzda tren kullanırdık çok ilgi çekici ve eğlenceli geliyordu. İzmit’ten
binen üniversite öğrencilerini, yolcuları, garda insanları izliyordum… Birkaç gün
önce Bilecik’te tren garına gittik eski günler, garlardaki heyecan dolu
bekleyişler, sevdikleri yaklaştıkça hızlanan kalp atışları, onları gönderirken
dökülen göz yaşları geldi gözümün önüne.
Fazlasıyla sevgi dolu sarılmalara
şahitlik eden garlar ne kadar çok umut, bekleyiş, heyecan barındırıyor havasında.
Bilecik’teki tren garı faaliyette değil yalnızca iş için
kullanılan yük vagonları ev sahipliği yapıyor. Bir süredir yolcu taşımıyor,
fazlasıyla sakin, terk edilmiş gibi…
Bilecik – Eskişehir yolu üzerinde bulunuyor Bilecik şehir
merkezinden arabayla 15 dk uzaklıkta bulunsa da biz 1 buçuk saat yürüyerek
gidip güzel bir yürüyüş yaptık tavsiye ederim yürüyerek gitmenizi!
Yol üzerinde zaten bakkal, nalbur, eski dükkanlar, köy
kahvesi bulunmakta. Ankara Lokantası’nda sütlaç veya kadayıf tatlısı yemenizi tavsiye
ederim!
Gar ise terk edilmiş gibi sakin. Trenlerini bekleyen
kalabalığı arıyor insanın gözleri.
Raylar ve vagonlar ise fotograflarının
çekilmesi için sanatçısını bekliyor gibi…
Milli Mücadele yıllarında TBMM ve
Hükümet Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile İstanbul (Osmanlı) Hükümeti
tarafından görevlendirilen Dahiliye Nazırı A. İzzet Paşa Başkanlığında temsilcileri
arasındaki 5 Aralık 1920 tarihinde yapılan görüşme binası dikkatimizi çekti.
Gardan caddeye çıktığınızda yol üzerindeki İstasyon Mahallesi köyüne de uğramalısınız!
İnsanları çok
çok samimi bizi görüp “Hoşgeldiniz köyümüze” diyerek karşıladılar:)
Köyün içerisinden bir dere,
akarsu gibi bir su geçiyor yol boyunca eşlik ediyor ve güzel bir hava katıyor
köye.
Mimarlık harikası bu ev dikkatimizi çekti ve sizinle paylaşmak istedik :)
Bilecik’te sıkılanlara, meraklısına veya görmek isteyenlere tavsiye
edebileceğim bir mekan. İyi gezmeler!
1 Mart 2017 Çarşamba
Öğrenci Şehri Olarak Bilinen Eskişehir
Osmangazi ve Anadolu Üniversitelerine ev sahipliği yapan ve
öğrencilerin yoğun yaşadığı Eskişehir’in öğrenci şehri olarak tanımlanması tam
da yerinde bir durumdur. İç Anadolu’nun en gelişmiş şehirlerinden biri olan
Eskişehir; Barlar Sokağı, Odunpazarı Evleri, Porsuk Çayı ve Masal Şatosuyla bilinmektedir.
Doktorlar Caddesi üzerinden geçen tramvay estetik bir hava katıyor şehre Cadde üzerinde dilediğinizce mağaza ve dükkan bulunması da İstiklal’i andırıyor dilediğiniz ürünü bulabilecek kadar seçenek var.
Merkezinde bulunan Porsuk Çayı
ise şehrin en gözde yerlerinden ve güzelliği insanı alıp götürüyor, etrafındaki
kafelerden bir tanesine oturup manzarayı, insanları izleyebilirsiniz.
Çibörek’iyle ünlü Eskişehir’e gelmişken tadına bakmamak olmazsa olmazdır.
Barlar Sokağı, Doktorlar Caddesi’nin arkasındaki sokakta
bulunuyor ve upuzun bir sokak boyunca
meyhane, pub, club gibi mekanlar bulunmaktadır.
Masal Şatosu ise Eskişehir'in en rağbet gören ve dikkat çeken gözde yerlerindendir.
Odunpazarı Evleri ise merkezden 15-20 dk yürüme
mesafesindedir isterseniz tramvay ile de gidebilirsiniz. Odunpazarı evleri ise
hem Eskişehir hem Türkiye’nin en güzel ve kesinlikle gidilip görülmesi gereken
evlerinden! O renkli estetik evlerin önünde fotoğrafınız bulunmalı!
9 Ocak 2017 Pazartesi
Marmara'nın bilinmeyen minik şehri Bilecik
Bilecik'e öğrenci olarak geldim, burası küçücük ve sokaklarında pek de kimsenin olmadığı bir şehir:)
Bilecik'e geldiğinizde yeşili seviyorsanız olmazsa olmaz gitmeniz gereken yerlerden birisi Hamsu Vadisidir. Yol boyunca yapılan köprü ile Vadi'nin arasından yürüyebilirsiniz, Vadi'nin sonu Şeyh Edebali Türbesine çıkıyor ki orası da Bilecik'e geldiyseniz kesinlikle gitmeniz gereken 2. yer. Yalnız vadiden sonra türbeye çıkarken dehşet bir yokuş sizi bekliyor olacak kalp hastası veya şeker hastası olan varsa zorlayabilir (ilk önce Edebali Türbesine gidip oradan vadi boyunca yürüyüp Tepebaşı'na da çıkabilirsiniz.)
Osman Bey ve Şeyh Edebali'nin bir gün yaptıkları ihlaslı konuşmayı ve o gece Şeyh Edebali'nin evinde kalan Osman Bey'in kaldığı odada Kur'an'ı Kerim olması ve Osman Bey'in saygıdan Kur'an'ın karşısında yatmayıp otururken uyuya kalması ve rüyasında 7 cihana hükmedecek imparatorluk kuracağının müjdelendiği, büyük bir çınar ağacı gördüğünü duymuşsunuzdur. Burada Şeyh Edebali'nin türbesi bulunmaktadır.
Çay bahçesi ve kıl çadırdan yapılmış 2 adet kafe tarzı alan bulunmaktadır (Bilecik Belediyesi'nin yaptığı Osmanlı Padişahları Tarih Şeridini de ziyaret edebilirsiniz.)
Bilecik'e geldiyseniz Kent Ormanı'na gitmenizi tavsiye edebilirim manzarası oldukça güzeldir.
Bilecik'in küçük bir şehir olmasının yanında Eskişehir, İzmit, Bolu, Bursa, Sakarya, Kütahya gibi şehirlere yakın olması büyük bir avantajdır fakat bu şehirlerin arasında bu kadar küçük ve sakin kalan tek şehir Bilecik'tir :)
Söğüt'e gidecekseniz eğer Ertuğrul Gazi Türbesi, Dursun Fakih Türbesi, Kaymakam Çeşmesi, Çelebi Sultan Mehmet Camii gibi yerlere de gidebilirsiniz.
Küçük ve sakin bir şehir seviyorsanız Bilecik size hitap edebilir...
Bilecik'e geldiğinizde yeşili seviyorsanız olmazsa olmaz gitmeniz gereken yerlerden birisi Hamsu Vadisidir. Yol boyunca yapılan köprü ile Vadi'nin arasından yürüyebilirsiniz, Vadi'nin sonu Şeyh Edebali Türbesine çıkıyor ki orası da Bilecik'e geldiyseniz kesinlikle gitmeniz gereken 2. yer. Yalnız vadiden sonra türbeye çıkarken dehşet bir yokuş sizi bekliyor olacak kalp hastası veya şeker hastası olan varsa zorlayabilir (ilk önce Edebali Türbesine gidip oradan vadi boyunca yürüyüp Tepebaşı'na da çıkabilirsiniz.)
Bilecik'e geldiyseniz Kent Ormanı'na gitmenizi tavsiye edebilirim manzarası oldukça güzeldir.
Bilecik'in küçük bir şehir olmasının yanında Eskişehir, İzmit, Bolu, Bursa, Sakarya, Kütahya gibi şehirlere yakın olması büyük bir avantajdır fakat bu şehirlerin arasında bu kadar küçük ve sakin kalan tek şehir Bilecik'tir :)
Söğüt'e gidecekseniz eğer Ertuğrul Gazi Türbesi, Dursun Fakih Türbesi, Kaymakam Çeşmesi, Çelebi Sultan Mehmet Camii gibi yerlere de gidebilirsiniz.
Küçük ve sakin bir şehir seviyorsanız Bilecik size hitap edebilir...
Etiketler:
başkent,
Bilecik,
bozüyük,
ertugrul gazi türbesi,
Ertuğrul Gazi,
gülümbe,
kücük bir şehir,
marmara,
minik şehir,
Osman Bey,
Osmanlı,
şeyh edebali türbesi,
şeyh edebali üniveritesi
9 Aralık 2016 Cuma
İNSAN KAYNAKLARI X Y TEORİLERİ
İnsan Kaynakları Yönetimi tarihsel süreç
Tarihsel Süreç : İnsan kaynakları yeni bir olgu
değildir.Yeni olan örgütlerin insana bakış açısındaki değişikliklerdir.Tarih
boyunca iki kişiden fazla çalışanı olan tüm işletmelerde bir yönetenler birde
yönetilenler olmuştu. Yönetenlerin, işletmelerini verimli bir şekilde
yönetebilmek için süreçleri ayrıştırma ve bazı kural ve kaideler çerçevesinde
işleri yürütmeye çalışmaları da yine insanlık tarihi kadar eskidir. Sanayi devrimi
ile beraber işlerin küçük dükkan ve evlerden büyük fabrikalara taşınması, pek
çok sayıda işçinin bir çatı altında toplanmaya başlaması, işgücünün
uzmanlaşmaya başlamasıyla, planlama, işe eleman toplama ve seçme, yerleştirme,
ücretlendirme ve diğer yan faydalar gibi daha önceleri formal bir şekilde yapılmayan
faaliyetlere duyulan ihtiyaç ve gösterilen ilgide artmaya başlamıştı. İnsanı
geri plana atarak daha çok üretim, makineler, iş süreçleri, iş dizaynı üzerinde
durması, yetki ve sorumlulukların yukarıdan aşağıya doğru aktarıldığı
bürokratik emir komuta zinciri içinde hiyerarşik örgüt yapılarının benimsenmesi
dış çevre koşullarından çok iç çevre koşulları üzerinde durulmasıdır. İnsanı
makinenin bir uzantısı olarak kabul eden klasikçilerin bu yaklaşımı günümüzde
hala eleştiri konusu olmakla beraber klasik anlamda yazılan en kapsamlı çalışma
olduğundan ve geçerliliğini koruyan ilkeleri bulunduğundan birçok çalışmaya
kaynak teşkil etmektedir. Tüm çalışmalar doğru rotada ilerliyordu ki 1930 Dünya
ekonomik krizi ile birçok firma üretken olmayan faaliyetlerini durdurdu ve
onbinlerce kişi işten çıkartıldı.1932-1946 yılları dünya savaşları döneminde
ise işletmedeki insan verimliliği bir yana dursun hayatta kalmak uğruna çalışmalara
ağırlık verildi.
X ve Y
TEORİLERİ
İnsanlar bir şeyi neden yaparlar? Ya belirli bir noktaya ulaşmak için ya
da belirli bir noktadan kaçmak için. İnsanlar bu anlamda, onlara çekici gelen
şeylere yaklaşır, onları iten şeylerden uzaklaşır. Uzaklaşılan ya da yaklaşılan
bu şeyler değerlerle ilgilidir. Değerler, insanların uzaklaşmak ya da yaklaşmak
için zaman, emek ve kaynaklarını harcadıkları şeyleri belirler.
Motivasyon konusu, son elli yıldır, yönetim dergilerinde tartışılıyor. Bu süreç içerisinde iki önemli çatışan teori ortaya çıkmıştır. Douglas Mc Gregor, The Human Side of Enterprise dergisinde, bu iki teoriyi "X Teorisi" ve "Y Teorisi" olarak adlandırmıştır.
Teori X aşağıdaki varsayımlar üzerine kurulmuştur:
1. Ortalama her insan işi sevmez ve ondan kaçmak için yollar arar.
2. Bu iş sevmezlikten dolayı çoğu insan zorlanmalı, yönetilmeli ve cezayla tehdit edilmelidir.
3. Ortalama insanın hırsı yoktur ve yönetilmeyi tercih eder. Sorumluluktan kaçarlar ve en yüksek değerleri güvenliktir. Bu insanları iyi yönetebilmek için ceza gereklidir. Çoğu insan temelde tembel olduğundan, "ceza" gereklidir; yine de patron arkasını döndüğünde çalışmayı bırakacaklardır.
Teori Y ise aşağıdaki varsayımlar üzerine kurulmuştur:
1. Fiziksel ya da zihinsel çalışma, oyun ya da dinlenmek gibi doğaldır.
2. Dış kontrol ya da ceza tehditleri, insanları motive etmenin tek yolu değildir. Çoğu insan hem fikir hedefe ulaşmak için kendilerini yönetir ve kontrol eder.
3. Hedefle hem fikir olmaları, o hedefe ulaşmakla ilintilendirdikleri ödüller sebebiyledir.
4. Her ortalama kişi, doğru şartlar altında, sorumluluk istemeyi ve/veya kabul etmeyi öğrenir.
5. İnsanların büyük çoğunluğu, kurumsal problem çözme konusunda, hayal etmek, ustalık ve yaratıcılık için yeterli kaynaklara sahiptir.
6. Modern iş dünyasında, ortalama bir insanın entelektüel yeteneklerinin çok azı harekete geçirilebilmektedir. Bu kişileri doğru yönetebilmek, doğru "havuçları" bulmakla olabilir. İnsan kaynağının potansiyelini ortaya çıkaracak çözümleri bulmak yöneticiler düşmektedir.
Motivasyon konusu, son elli yıldır, yönetim dergilerinde tartışılıyor. Bu süreç içerisinde iki önemli çatışan teori ortaya çıkmıştır. Douglas Mc Gregor, The Human Side of Enterprise dergisinde, bu iki teoriyi "X Teorisi" ve "Y Teorisi" olarak adlandırmıştır.
Teori X aşağıdaki varsayımlar üzerine kurulmuştur:
1. Ortalama her insan işi sevmez ve ondan kaçmak için yollar arar.
2. Bu iş sevmezlikten dolayı çoğu insan zorlanmalı, yönetilmeli ve cezayla tehdit edilmelidir.
3. Ortalama insanın hırsı yoktur ve yönetilmeyi tercih eder. Sorumluluktan kaçarlar ve en yüksek değerleri güvenliktir. Bu insanları iyi yönetebilmek için ceza gereklidir. Çoğu insan temelde tembel olduğundan, "ceza" gereklidir; yine de patron arkasını döndüğünde çalışmayı bırakacaklardır.
Teori Y ise aşağıdaki varsayımlar üzerine kurulmuştur:
1. Fiziksel ya da zihinsel çalışma, oyun ya da dinlenmek gibi doğaldır.
2. Dış kontrol ya da ceza tehditleri, insanları motive etmenin tek yolu değildir. Çoğu insan hem fikir hedefe ulaşmak için kendilerini yönetir ve kontrol eder.
3. Hedefle hem fikir olmaları, o hedefe ulaşmakla ilintilendirdikleri ödüller sebebiyledir.
4. Her ortalama kişi, doğru şartlar altında, sorumluluk istemeyi ve/veya kabul etmeyi öğrenir.
5. İnsanların büyük çoğunluğu, kurumsal problem çözme konusunda, hayal etmek, ustalık ve yaratıcılık için yeterli kaynaklara sahiptir.
6. Modern iş dünyasında, ortalama bir insanın entelektüel yeteneklerinin çok azı harekete geçirilebilmektedir. Bu kişileri doğru yönetebilmek, doğru "havuçları" bulmakla olabilir. İnsan kaynağının potansiyelini ortaya çıkaracak çözümleri bulmak yöneticiler düşmektedir.
8 Aralık 2016 Perşembe
SAĞLIK BİLİŞİMDE NORMAL DERGİLER ve E-DERGİLER
SAĞLIK
BİLİŞİM SİSTEMLERİ
DERGİLER
Dergiler Hakkında
Dergiler, gazete gibi düzenli aralıklarla yayımlanır.
Çeşitli konulara ilişkin haber makale
eleştiri inceleme ve araştırma
konuları yer alır.
Haftalık aylık yılda
dört kez gibi belirli aralıklarla düzenli olarak yayımlanırlar.
Dergilerin İçeriği
Hakkında
Toplumun sağlık sorunları hakkında yürütülen çalışmalar,
uygulamalar ve araştırmalar yayınlanmanır ve sağlık çalışanları arasında
iletişimin güçlendirilmesine katkı sağlayabilir.
Tüm sağlık alanlarından araştırma, derleme, olgu sunumu,
sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler, özet rapor / kitap çevirileri vs
yayınlanabilir.
Sağlık Dergilerinin
Faydaları
Sağlık sektöründeki gelişmelerin ilerlemesine fayda sağlar
Medikal ve ilaç sektöründeki gelişmeleri sağlık sektörüne ve
çalışanlarına duyurabilir
Tıbbın bilinen ve bilinmeyen yönlerine farklı açılardan
değinir.
İnsanların okuduklarında hem bilgilenecekleri hem de hoşca
vakit geçirecekleri bir alan
oluşturur.
Başlıca Sağlık
Dergileri
- Sağlık ve Yasam Dergisi
- Adli Tıp Dergisi
- Popüler Sağlık Dergisi
- Eczacı Dergisi
- Doğa ve Sağlık
- National Sağlık Dergisi
- Medikal Bakış Dergisi
- Sağlıkta Nabız Dergisi
Sağlık alanında da dergilerde diğer alanlarda olduğu gibi
normal dergiler ve online dergiler vardır.
E dergi alanında da okuduğumuz dergiler için ağaçların
kesilmemesi, kağıtların harcanmaması olumlu bir etken.
Tek bir cihazdan dilediğiniz kadar dergi koyabilirsiniz bu
şekilde yanınızada dergi taşıma sorunundan da kurtulabilirsiniz.
Dilediğiniz dergiye çok daha ekonomik şekilde
ulaşabilirsiniz.
Normal dergiden
e-dergiye geçiş
E-dergi, belli bir teknoloji kullanımını da beraberinde
getiriyor. Ipad, kindle vb. araçlar olmaksızın e-kitap okuru olmaktan
bahsedemiyoruz. Bu teknolojilerin ucuzlayıp yaygınlaşması, okur sayısını
mutlaka artıracaktır.
Son 6 yılda Anadolu'da 5000'in üzerinde kitapçının
kapanması, okuma oranlarının TV izleme oranının 10'da birinden de düşük olması
ülkemizde e-dergi okuyucularının artmasına küçük bir örnek.
SABİYAP DERGİSİ
Sağlık sektörünün geleceğinde “Dijital Hastane” yapısı
başrol oynayacak gibi gözüküyor. Hasta, çalışan, kurum açısından bakıldığında
değerlendirmeleriniz nelerdir? Hasta muayene hizmetinden çok daha fazla zamanı
hekime ulaşana kadar harcıyordu, bu zaman önemli oranda bili- şim sistemleri
marifetiyle kısalmıştır. Çalışanın, hizmet sunumunu kolaylaş- tırmış, ürettiği
işi hem kendisi hemde kurumu değerlendirebilme şansına sahip olmuş hastasına
ayırabildiği vakit artmıştır.Kurumlar daha az sayıda personelle daha nitelikli
hizmet sunma şansına sahip olmuştur.
Dijital Hastane İçin
Bilmedical HBYS
Bugüne kadar dünyada yaşanan bilgi kirliliğinden en çok
zararı yine insanlar gördü. Kirliliğin sağlık sektöründeki yansıması ise hasta
kayıtlarının kaybolması, hasta dosyalarının karıştırılması, yanlış teshiş ve
tedavi süreçlerine kadar vararak milyonlarca insanın maddi manevi zarara
uğramasına neden oldu.
Tele-Laboratuar Uygulamaları
Tele-laboratuar, farklı lokasyonlarda bulunan
laboratuarların teknoloji yardımı ile ortak olarak çalışabilmesi demektir.
Laboratuarlar kontrolün, dikkatin güvenin ve hızın en yüksek seviyede olması
gereken alanlardandır, teşhislerinin bulguları buradaki en basit mikroskoptan
en gelişmiş test panellerine kadar çeşitli medikal cihazlar ile yapılmaktadır.
Mobil Sağlık
Teknolojileri
Telemedicine, e-sağlık, doktorlar ve hastaların veya
sağlığının takibi konusunda hassas kişilerin aynı yerde bulunmadan bilgi
alışverişi yapabilmeleri, anında, kolay ve hızlı şekilde karara
ulaşabilmelerini sağlayan yapıların bir bütünü olarak düşünülebilir
Etiketler:
bilmedical,
dergiler,
dijital hastane,
e-dergiler,
e-kitap,
hbys,
ipad,
kindle,
mobil sağlık,
normal dergiler,
online dergiler,
sabiyap dergisi,
sağlık,
sağlık bilişim,
sağlık dergileri
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)