Tren garları bana çocukluğumu hatırlatır. İstanbul – Sakarya
yolculuğumuzda tren kullanırdık çok ilgi çekici ve eğlenceli geliyordu. İzmit’ten
binen üniversite öğrencilerini, yolcuları, garda insanları izliyordum… Birkaç gün
önce Bilecik’te tren garına gittik eski günler, garlardaki heyecan dolu
bekleyişler, sevdikleri yaklaştıkça hızlanan kalp atışları, onları gönderirken
dökülen göz yaşları geldi gözümün önüne.
Fazlasıyla sevgi dolu sarılmalara
şahitlik eden garlar ne kadar çok umut, bekleyiş, heyecan barındırıyor havasında.
Bilecik’teki tren garı faaliyette değil yalnızca iş için
kullanılan yük vagonları ev sahipliği yapıyor. Bir süredir yolcu taşımıyor,
fazlasıyla sakin, terk edilmiş gibi…
Bilecik – Eskişehir yolu üzerinde bulunuyor Bilecik şehir
merkezinden arabayla 15 dk uzaklıkta bulunsa da biz 1 buçuk saat yürüyerek
gidip güzel bir yürüyüş yaptık tavsiye ederim yürüyerek gitmenizi!
Yol üzerinde zaten bakkal, nalbur, eski dükkanlar, köy
kahvesi bulunmakta. Ankara Lokantası’nda sütlaç veya kadayıf tatlısı yemenizi tavsiye
ederim!
Gar ise terk edilmiş gibi sakin. Trenlerini bekleyen
kalabalığı arıyor insanın gözleri.
Raylar ve vagonlar ise fotograflarının
çekilmesi için sanatçısını bekliyor gibi…
Milli Mücadele yıllarında TBMM ve
Hükümet Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile İstanbul (Osmanlı) Hükümeti
tarafından görevlendirilen Dahiliye Nazırı A. İzzet Paşa Başkanlığında temsilcileri
arasındaki 5 Aralık 1920 tarihinde yapılan görüşme binası dikkatimizi çekti.
Gardan caddeye çıktığınızda yol üzerindeki İstasyon Mahallesi köyüne de uğramalısınız!
İnsanları çok
çok samimi bizi görüp “Hoşgeldiniz köyümüze” diyerek karşıladılar:)
Köyün içerisinden bir dere,
akarsu gibi bir su geçiyor yol boyunca eşlik ediyor ve güzel bir hava katıyor
köye.
Mimarlık harikası bu ev dikkatimizi çekti ve sizinle paylaşmak istedik :)
Bilecik’te sıkılanlara, meraklısına veya görmek isteyenlere tavsiye
edebileceğim bir mekan. İyi gezmeler!
O kadar güzel yazmışsın ki gidesim geldi 😃❤
YanıtlaSil